İlk bakışta belliydi, bu iki kadın bu işin ustasıydı. Bakışları kararlı, dokunuşları tereddütsüzdü. Erkek onların arasında kendini bir oyun tahtasında hissetti; her hamle bilinçli, her temas ezber bozucuydu. Dudaklar vücut boyunca izler bırakıyor, parmaklar ritmik bir uyumla dolaşıyordu. O an, bedenini değil, teslimiyetini veriyordu onlara.

Hoşunuza Gidebilecek Porno Videolar

Mavi Gözlü Kıza Sakso Çektirirken Aşık Oluyor

Onun mavi gözleri, boynuna eğilip nefesini hissettirdiği anda bile kaçmadı gözlerinden. Dudakları arasında hissettiği sıcaklık, bedeninde yoğun bir gerilim yaratırken kalbi de yavaş yavaş teslim oluyordu. Hareketleri tutkuyla keskinleşirken bir yandan da duyguların yavaşça içini kapladığını fark etti. Yalnızca beden değil, kalbi de kendini bırakıyordu ona.

Patenten Sonra Birbirlerinin Amcıklarına Kayan Lezbiyenler

Sınavlardan sonra kampüs sessizleşmişti, sadece yurt odalarının loş ışıkları hâlâ ayaktaydı. O gece, yorgunluğun içinde birlikte geçirilen bir çalışma seansının ardından lezbiyen kızlar yatağın ucunda sessizce oturuyorlardı. Başta yalnızca paylaşılmış bir battaniye vardı aralarında; sonra bir elin hafifçe diğerinin bileğine dokunması... Zamanla sessizlik, aralarındaki bağın daha çok şey söylediği bir dile dönüştü. Göz göze geldiklerinde kelimelere gerek kalmadı. Her nefes, her küçük temas, giderek daha belirgin bir ritimle yankılanıyordu odanın içinde. Biri kontrolü elinde tutuyor gibiydi ama her hareket, karşılık gören bir güvenle ilerliyordu. Bu bir teslimiyet değil, karşılıklı bir açıklıktı; bedenlerin değil, ruhların da aynı ritme geçtiği bir an.

Babasının Suratına Oturup Amını Yalattı

Başta sadece yan yana uzanmışlardı. Çıplaklık değil ama yakınlık yoğundu. Parmakları rastlantıyla birbirine değdiğinde ikisi de geri çekilmedi. İlk öpücük çekingen, ama ardından gelenler göğüs kafeslerini birbirine bastıran derin bir ihtiyaç taşıyordu. Tenleri birbirine sürtündükçe zaman kavramı silindi, hangi dokunuşun kime ait olduğu fark edilmez oldu. Yatakta sınırlar yoktu artık. Bedenlerini olduğu kadar iç dünyalarını da birbirine açtıkları bir anın içindeydiler. Ne geçmiş vardı ne gelecek, sadece nefes nefese kalmış iki ruh.

Göt Deliğini Yaladığı Kızın Ağzına Boşaldı

Yavaşça dizlerinin önüne çöktü, kalçalarını tutup kendine çektiğinde karşısındaki kadının nefesi hızlandı. Dudakları aralandı, dili karanlık yerlerde gezinirken kadın sırtını kasarak karşılık verdi. Göz göze geldikleri an, sadece bedenleri değil, zihinleri de birbirine bağlandı. O anın sonunda, aldığı haz kadar verdiği haz da yüzlerinden okunuyordu.

Spor Hocasının Kalın Yarrağını Avuçladı

Antrenman çoktan bitmişti ama salon boştu. Adamın tişörtü sırtına yapışmış, damarları belirginleşmişti. Kadın, onun yanında durduğunda kol kasları arasında kalan avuç içini merakla uzattı. Elleri, onun kalın, dolgun silüetini yoklarken aralarındaki nefes alışverişi hızlandı. Ayna karşısında, vücutları birbirine sürtündükçe, sporun yerini bambaşka bir bedensel ritim aldı. Bu bir ödül gibiydi; terin, arzunun ve güvenin iç içe geçtiği bir an.

Üstünü Arama Bahanesiyle Taciz Etti

Odaya girdiğinde üstünü arama bahanesiyle yaklaştı ama ikisi de bunun sadece bir başlangıç olduğunu biliyordu. Kadın hafifçe gülümsedi, elleri beline geldiğinde geri çekilmedi. Adamın elleri ince kumaşın altına süzüldüğünde derisi ürperdi. Göz göze geldiler ve dokunuşlar artık sadece bir bahaneden ibaret değildi. Temas, arzunun açık bir ifadesine dönüşmüştü.

Gerdek Gecesi Siki Kalkmayınca Karısını Başkasına Siktirdi

İkisi de uzun zamandır susuyordu. Aralarındaki çekim belliydi ama hep ertelenmişti. O gece, göz göze geldiklerinde artık bir mazeret yoktu. Kadın usulca yaklaştı, adam nefesini tuttu. Parmakları boğazından göğsüne, oradan karnına indiğinde, teni hem ürperdi hem teslim oldu. Dudakları buluştuğunda zaman durmuş gibiydi. Bastırılan her dürtü, her gecikmiş temas şimdi tek bir ritim hâlinde vücut buluyordu. Bu bir patlama değil, yavaşça içine çekilerek kayboldukları bir teslimiyetti.

Spor Hocasına Kıllı Amcığını Yalatırken Utanıyor

İlk dokunuş bacaklarının içindeydi, antrenmandan sonra soyunma odasında kalan bu tensel gerilim artık saklanamıyordu. Kadın iç çamaşırını sıyırırken yüzünü çevirdi, ama adam hiç tereddüt etmeden öne eğildi. Dilinin ilk temasıyla bir titreme geçirdi bedeninden. Utanıyordu ama engellemiyordu da. Nefesi kesik kesikti, gözlerini kapatıp bedeninin karar vermesine izin verdi.

Beyaz Tenli Petite Büyük Zenci Yarrağını İçine Aldı

Oda serin ama içerideki hava yoğundu, dokunulmadan bile hissedilen bir gerilimle doluydu. Petite kızın açık teni, loş ışıkta neredeyse yumuşak bir parıltı gibi görünüyordu. Karşısındaki adam, güçlü ama sessiz bir varlıkla yaklaştığında, aralarındaki fark daha da belirginleşti. Ama tam da bu zıtlık, onları birbirine çeken şeydi. Göz göze geldiklerinde kelimelere ihtiyaç kalmadı. Kızın başını hafifçe yana eğdi, davetkâr ama temkinli bir nefesle. İlk dokunuş sırtında dolaşırken, teni ürperdi, ama geri çekilmedi. O an bedenin hafızası devreye girdi; dokunulmakla kalmadı, yönlendirildi. Her adım, aralarındaki farkı değil, o farktan doğan uyumu vurguladı. Sessizliği sadece derinleşen nefesleri sikiş sesleriyle bölüyordu.

Hırsızlığa Girdiği Evde Büyük Götlü Kadının Gönlünü Çaldı

Eve sessizce girmişti ama yatakta gördüğü kadın onu olduğu yere mıhladı. Kadın uyanık gibiydi; gözleriyle davet etti, battaniyeyi aralayıp bedenini gösterdi. Hırsız adım adım yaklaşırken içinde suçtan çok arzu vardı. Tenine dokunduğunda kadın onu kucakladı. Bu gece çalınan hiçbir eşya olmadı ama iki beden arasında gizlice bir bağ kuruldu.

Kıllı Amcıklı Türbanlı Kardeşiyle Sikişti

O evde aylarca birbirlerine mesafeli davranmışlardı. Gündüzleri sıradan sohbetlerle geçen zaman, geceleri ağır bir sessizliğe dönüşüyordu. Aynı mutfağı paylaşıyor, aynı banyodan çıkan buharı sırayla soluyorlardı ama hiçbir temas olmamıştı. O gece, ince geceliğiyle oturma odasında yürürken fark etti adam bakıyordu. Gözlerini kaçırmadı, kaçırmak istemedi. Yanına oturduğunda dizleri hafifçe birbirine değdi. Nefesleri sessizdi, konuşmadılar. Elini uzattığında adam geri çekilmedi. Parmak uçları tenine değdiği an, o güne kadar biriktirdikleri her bakış, her bastırılmış dürtü bir anda serbest kaldı. Ne olduğu değil, ne kadar sürdüğü önemliydi artık. O an sadece bedenler konuşuyordu ve çatının altındaki sessizlik, yerini derin bir ritme bırakmıştı.

Pembe Çoraplarını Giyip Amcığını Okşuyor

İnce çorapların altında gergin dizleri hafifçe titriyordu, sabırsız ama kontrollü bir teslimiyetle uzandığı yerde, odanın loş ışığı tenine narin bir parlaklık veriyordu. Parmak uçları, bedeni boyunca yavaş ve dikkatli bir keşfe çıkmış gibiydi; her temas, daha önce dokunulmamış bir sır gibi derinleşiyor, solukları giderek içten bir ritme dönüşüyordu. Dokunuşlarında acele yoktu, sadece kendine ait bir ritim, bir düzen ve bedenini tanımanın mahrem cesareti vardı. Bütün sesler uzaklaşmıştı artık; sadece nefesi, teninin altından yükselen sıcaklık ve pamuklu çoraplarının içinde sabitlenmiş bir masumiyet hissi kalmıştı geriye.

Yükleniyor...